Damat fırtınasından gözümüze kulağımıza kum doldu!.. Neredeyse yanı başımızdaki son derece hayati gelişmeleri ıskalayacaktık. Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da başlayan çatışmalar, Ermenistan’ın teslim bayrağını çekmesinin ardından sona erdi. Rusya’nın arabulucuğunda ortak bir bildiriye imza atıldı. Anlaşmanın açıklanmasıyla birlikte Türk medyası nedense (!) konuyu sadece Türkiye sahada da yer alacak, Türk-Rus ortak barış gücü devriye atacak noktasından ele aldı. Ancak saatler geçince bunun da böyle olmayacağı ortaya çıktı.
Damat fırtınasından gözümüze kulağımıza kum doldu!.. Neredeyse yanı başımızdaki son derece hayati gelişmeleri ıskalayacaktık. Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da başlayan çatışmalar, Ermenistan’ın teslim bayrağını çekmesinin ardından sona erdi. Rusya’nın arabulucuğunda ortak bir bildiriye imza atıldı. Anlaşmanın açıklanmasıyla birlikte Türk medyası nedense (!) konuyu sadece Türkiye sahada da yer alacak, Türk-Rus ortak barış gücü devriye atacak noktasından ele aldı. Ancak saatler geçince bunun da böyle olmayacağı ortaya çıktı.
Bu husus, Rus dışişleri ve Kremlin’e defalarca soruldu hep aynı cevap alındı. Anlaşma metninde de zaten “Türk barış gücü”, “Türkiye” ifadeleri yok. Rus dışişleri bu maddeleri okuyarak biraz da alay edercesine bunu yeniden yeniden gösteriyordu.
Hatta, Aliyev de anlaşmanın 5’nci maddesine atıf yaparak Türk askerinin de barış gücü görevi olacağını söylemişti. Rus yetkililer bunun barış gücünden farklı bir şey olduğunu ve bir gözlem ...
Devamını okumak için tıklayın