Sonuç ne olursa olsun, başta Boğaziçi öğrencileri olmak üzere üniversite gençliği Erdoğan’ın despotik tek adam rejimine derin bir çizik attı; gerçek yüzünü teşhir etti.
Sonuç ne olursa olsun, başta Boğaziçi öğrencileri olmak üzere üniversite gençliği Erdoğan’ın despotik tek adam rejimine derin bir çizik attı; gerçek yüzünü teşhir etti.
Üniversite öğrencilerinin bu direnişini sadece Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle sınırlı olduğunu düşünmek büyük bir hata olur.
Öğrencilerin bu isyanı aslında Türkiye’deki baskıcı rejimin toplumun farklı katmanlarını getirdiği ruh halinin öncü bir göstergesidir.
Boğaziçililerin kendi üniversitelerindeki antidemokratik rektör atamasına karşı çıkışları aynı zamanda tüm ülkeyi kuşatan despotik bir yönetim anlayışına da ciddi bir karşı koyuştur.
Saray iktidarı; bu tehlikeyi apaçık biçimde gördüğü için sözcüleriyle, medyasıyla, trolleriyle öğrencilerin barışçıl eylemlerini kriminalize etme çabasına girdi.
Öğrencilerin evleri sabaha karşı koçbaşlarıyla kapıları kırılarak basıldı.
Evlerde bulunanlar çocuk, yaşlı, engelli demeden yerlere yatırıldı, kötü muamele yapıldı.
...