Aman kimse görmesin
Odadaki filleri
Kimseler anlatmasın
Koparalım dilleri
Beş bin köyün yolu kardan kapanmış olsa tek semtine kar serpiştirdiğinde daha büyük yaygara koparılan İstanbul’umuz “İzlanda kışı”nı beklerken, hâlihazırdaki Türkiye siyaset ortamının bugününü tasvir eden, yakın geleceğini tekinsizlik ve belirsizlik mağarasının derinliklerine sürükleyen sözler edildi. Hayır, “İzlanda’nın kışını değil de ilmini, fennini alsaydık” muhabbetini kastetmiyorum. Zaten o durumda ahlâkı ne olacaktı, onu da almalı mıydık, bu kısmı açıkça kalıyordu.
Sözler herhangi bir şeyi oradan oraya sürükler mi? Sürükler. Zaten sürükler de, bizim kulağımıza, yanağımıza, alnımıza, artık neremize isabet ederse, bol virüslü tükürük misali yayılan dünkü sözler, tabancaya bıçağa dönüşme kabiliyetine sahip taarruz unsurlarıydı.
Gün, sinesinde barındırdığı İzlanda tehdidiyle bağdaşmayacak şekilde, yumuşak başladı. Bir ara okkalı yağmur indirdi, ama akşamüstüne gelm...
Devamını okumak için tıklayın