"Gülümse” şiirinde Kemal Burkay, “Belki şehre bir film gelir” diyordu.
"Gülümse” şiirinde Kemal Burkay, “Belki şehre bir film gelir” diyordu.
Yeni bir filmse güler tabii yüzünüz.
Peki ya şehre gelen eski, kabak tadı vermiş bir filmse!...
Devlet yetkililerinin, “görevim icabı mahrem bilgilere sahibim” sözleri, tanıdık mesela. Gözünüz ısırıyordur bir yerden.
Bu filmi daha önce dehşet içinde seyretmiştik gibi geliyor, ilk değil sanki.
Böyle şeyler duyunca, beni yine de bir gülümseme alıyor. Fakat acı acı.
Kişilerin özeline ait “mahrem bilgiler”e sahip olduğunu söylemek ve bunu rakiplerine karşı siyaseten kullanmak, hangi “görev icabı” olabilir?
Suçla mücadele kapsamında bir görev olmadığı açık.
Suç içeren bir bilgiyse gereğinin nasıl yapılacağı kanunda yazıyor.
Rakip partililere karşı siyaseten kullanmak, zaten görev icapları arasında olamaz.
Devlet gücüyle kişilerin özeline ait gizli bilgilere ulaşma görevi, bildiğim kadarıyla kimseye verilmiş değil.
Aksine kanun, özel hayatın mahremiyeti ...
Devamını okumak için tıklayın