Günlerdir bu ülkenin iyi insanları, dürüst insanları, namuslu insanları Bekir Coşkun’u konuşuyor, onu anıyor, onu söylüyor, onun yazılarını paylaşıyor, onun için gözyaşı döküyor, onu şimdiden çok özlüyor... Söylenenlerin, yazılanların her biri çok değerli.
Günlerdir bu ülkenin iyi insanları, dürüst insanları, namuslu insanları Bekir Coşkun’u konuşuyor, onu anıyor, onu söylüyor, onun yazılarını paylaşıyor, onun için gözyaşı döküyor, onu şimdiden çok özlüyor... Söylenenlerin, yazılanların her biri çok değerli.
Sevgili Andrée,
Önceki akşam senin o “Aşkımı haykırıyorum” diyen sesin, hepimizin yüreğine yerleştiği an, sana bu mektubu yazmaya karar verdim. Halk TV’de, Özlem Gürses’in programında kısacık bir telefon bağlantısıydı. Kuş gibi çırpınan sesin, meslektaşımız, örnek gazeteciyi değil, sevgi dolu, doğayı, hayvanları, insanları seven, o kocaman yürekli Bekir Coşkun’u anlatıyordu. Herkesin önünde haykırıyordun kocanı senin sevdiğin gibi, bu hayatta hiç kimsenin sevmediğini ve sevemeyeceğini... “Bütün Türkiye bunu duysun, çünkü aşkımı haykırıyorum” derken o can çekişen sesin, biz ekran başındakiler gözyaşlarımızı tutamıyorduk.
Ne mutlu sana ki Bekir Coşkun’u bu kadar çok sevdin, yoldaşı, eşi, her şeyi oldun. Ne mutlu...
Devamını okumak için tıklayın