Muktedir Makropiç’in ulu çobanlığındaki Yol Partisi ile Yol dini yoldaşları, güzel ve yalnız ada Mikronezya’da bitmek bilmeyen iktidarlarını büyük ölçüde, halkı kolay inanç ve kolay kazançla büyülemeye borçluydular.
Muktedir Makropiç’in ulu çobanlığındaki Yol Partisi ile Yol dini yoldaşları, güzel ve yalnız ada Mikronezya’da bitmek bilmeyen iktidarlarını büyük ölçüde, halkı kolay inanç ve kolay kazançla büyülemeye borçluydular.
Her ne kadar soyguna odaklı bir yozdaşlık yoldaşlığı gütseler de nihai bir amaçları vardı: Mikronezya’nın adını Mikropya’ya dönüştürmek, Mikron halkının da Mikrop’laşmasını sağlamak.
Böyle bir dönüşümden ne çıkarları olabilir diye merak ederseniz, doğru bir mantık yürütüyorlardı, diyebiliriz: Herkesin mikrop olduğu yerde, virüslerden hesap soracak kimse kalmaz, onlar da rahat rahat adayı kemirmeyi sürdürebilirlerdi.
Ne var ki talanın sürdürülebilirliği, herkesin küçük büyük bir soygundan pay almasına bağlıydı. Oysa kakao kriziyle başlayan bitter çikolata yokluğundan beri, adada küçük hırsızların sebeplenebileceği bir nema kalmamıştı. Yoksul adanın dibi görünen kuyusundan ancak büyük hortumcular birşeyler emebiliyorlardı.
Bu durum da artık küçü...
Devamını okumak için tıklayın