Çocukken Aziz Nesin’in döne döne okuduğum kitaplarından biri de “Borçlu Olduklarımız”dı. Nesin’in bildik mizah anlayışının dışında, Kurtuluş Savaşı’ndan yaşanmış sekiz olayın anlatıldığı, yakın tarihimizden izlenimler sunan kitapta emperyalizme karşı savaşımda hayatlarını hiçe sayanların öyküsü anlatılıyordu. Bellek çağrışımlar silsilesiyle bambaşka kapılar açar insana. Bunları niye yazıyorum? Süreçte bu güzelim coğrafyada pek çok aydın, “borçlu olma” noktasından çıkıp “alacaklı” haline dönüştürüldü de ondan. Sistemli bir şekilde başlayan, dur durak bilmeden hedef göstermeyle örülü lincin kurbanları oluverdiler! Her gün yeni bir isim nasibini aldı bundan. Dahası yağan karın bembeyaz örtüsü bile bu pislikleri örtemedi. Süreçte adeta bilirkişi konumuna sürüklendik. Basit bir hedef göstermenin nasıl öldürüme dönüşeceğini deneyimledik. Bizler toprak altına gömdüğümüz onca aydının acısıyla kıvrandık her gün. Ocak ayı, Metin Göktepe, Onat Kutlar, Hrant Dink, Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy de
Çocukken Aziz Nesin’in döne döne okuduğum kitaplarından biri de “Borçlu Olduklarımız”dı. Nesin’in bildik mizah anlayışının dışında, Kurtuluş Savaşı’ndan yaşanmış sekiz olayın anlatıldığı, yakın tarihimizden izlenimler sunan kitapta emperyalizme karşı savaşımda hayatlarını hiçe sayanların öyküsü anlatılıyordu. Bellek çağrışımlar silsilesiyle bambaşka kapılar açar insana. Bunları niye yazıyorum? Süreçte bu güzelim coğrafyada pek çok aydın, “borçlu olma” noktasından çıkıp “alacaklı” haline dönüştürüldü de ondan. Sistemli bir şekilde başlayan, dur durak bilmeden hedef göstermeyle örülü lincin kurbanları oluverdiler! Her gün yeni bir isim nasibini aldı bundan. Dahası yağan karın bembeyaz örtüsü bile bu pislikleri örtemedi. Süreçte adeta bilirkişi konumuna sürüklendik. Basit bir hedef göstermenin nasıl öldürüme dönüşeceğini deneyimledik. Bizler toprak altına gömdüğümüz onca aydının acısıyla kıvrandık her gün. Ocak ayı, Metin Göktepe, Onat Kutlar, Hrant Dink, Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy de...
Devamını okumak için tıklayın