Ahmet Muhip Dıranas, kanımca bu topraklarda yazılan en kıymetli şiirlerden biri olan “Olvido”yu, “Ey unutuş, kurtar bu gamlardan beni...” diyerek bitirir. Unutmayı istemek bir tercihtir. Kimi zaman omzundaki yükten sıyrılmak, gündelik yaşamın acıtıcı yanından kurtulmak, kalp ıstırabından kaçmak, bütün çıplaklığıyla sırıtan gerçeklikten arınmak, nefesini açar insanın. Ancak hayat, dayattıklarıyla çoğunlukla bu geçici arzuya itiraz eder. Eğer sağlığımız yerindeyse unutuş sadece belli anlarda yıkanabileceğimiz imkân denizidir. Üstelik yaşadığımız coğrafyada bin yıllardır sürekli sürgünler, öldürümler, savaşlar, acılar yaşanıyor, hatta katmerleniyor. Böyle bir çağda bellek yitimi insanlığın iflasına denk olur sanırım.
Ahmet Muhip Dıranas, kanımca bu topraklarda yazılan en kıymetli şiirlerden biri olan “Olvido”yu, “Ey unutuş, kurtar bu gamlardan beni...” diyerek bitirir. Unutmayı istemek bir tercihtir. Kimi zaman omzundaki yükten sıyrılmak, gündelik yaşamın acıtıcı yanından kurtulmak, kalp ıstırabından kaçmak, bütün çıplaklığıyla sırıtan gerçeklikten arınmak, nefesini açar insanın. Ancak hayat, dayattıklarıyla çoğunlukla bu geçici arzuya itiraz eder. Eğer sağlığımız yerindeyse unutuş sadece belli anlarda yıkanabileceğimiz imkân denizidir. Üstelik yaşadığımız coğrafyada bin yıllardır sürekli sürgünler, öldürümler, savaşlar, acılar yaşanıyor, hatta katmerleniyor. Böyle bir çağda bellek yitimi insanlığın iflasına denk olur sanırım.
*
Bu topraklarda bir de kendi hayatımızın sıradan akışı içinde ülke tarihinin dayattığı çok katmanlı gerçeklikler var. Her sabah uyanır uyanmaz bizi teslim almaya çalışan boğucu atmosfere rağmen gülümsemeye çalışıyoruz. Yakın tarihi çözümlemeye çalışmanın, hes...
Devamını okumak için tıklayın